CİHAD
Cihad, gayret ve emek sarf etmek
manasında olan cehd kökünden gelmektedir.
Cihad kelimesi, Kuran ı kerimde kelime olarak 4 yerde, fiil olarak 24
yerde geçer. Bir ksımında harb manasında bir kısmında ise Allah ın rızasnı
kazanmak için çaba sarf etmek olarak manasında geçer. Hz
peygamber:’’mücahid(cihad eden kişi) nefsiyle cihad eden kişidir. ‘’demiştir.
Yine hz peygamber in şöyle bir hadisi vardır:’’cihadın en faziletlisi zalim
hükümdarın karşısında doğruyu söylemektir’’ yine kadınlar adına hz ayşe ona ‘’biz kadınlar
da cihad etmeli değil miyiz?’’ diye sorunca hz peygamber ’’ sizin için cihadın en faziletlisi
makbul hacdır’’ demiştir.
Silahlı mücadele manasına gelen
cihadın islamdaki durumu ise şöyledir:
savaş manasındaki cihadın meşru olabilmesi için Müslüman olmayan
kavimlerin Müslümanlara tecavüzde bulunması gerekmektedir. Yani Müslümanlar hiç
yoktan savaş başlatamazlar. Barış anlaşmasını bozmaları ve Müslümanlara karşı
savaş hazırlıkları yapmaları da yeterli bir sebeptir.
Bakara suresi ayet 190: Sizinle
harb edenlerlerle Allah yolunda savaşın,
ancak aşırı gitmeyin, çünkü Allah haddi aşanları sevmez. Onlar sizinle
savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Fakat sizi öldürmeye çalışırlarsa siz
de hemen onları öldürün.
Bakara 193: onlar savaşmaktan
vazgeçerlerse siz de vazgeçin
Savaş sırasında kadın ve çocukların öldürülmesi de, pek çok
sahih hadisle sabit olmak üzere yasaktır.
Müslümanlarlarla savaşan gayr-i
müslımler eman dilerler ise Müslüman ülkesinde yaşama hakkına sahip olurlar ve
Müslüman devletine cizye verirler.
Tevbe suresi: cizye verinceye
kadar onlarla savaşın
Bu ayetten anlaşılıyor ki savaşın
sebebi Müslümanlığı kabul ettirmek değildir. Müslüman ülkesinin güvenliğini
sağlamaktır
Ankebut suresi 46: Ehl i
kitaba(Yahudi ve Hristiyanlara) en güzel surette muamele edin. Ancak zulmedenler hariç .
Mümtehine suresi: 8. Allah sizi, din konusunda sizinle savaşmamış,
sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil
davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah âdil davrananları sever.
9. Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi
yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten
men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.
Bu yöndeki hz peygamber in
sözleri:
‘’Ey insanlar! Düşmanla
karşılaşmayı temenni etmeyin.Allah’dan afiyet dileyin. Fakat düşmanla
karşılaşınca da sabredin ve bilin ki; cennet kılıçların gölgesi altındadır.’’
‘’Sizin babalarını ve kocalarını
öldürmüş olacağınız çocuklar ve kadınlarla geldiğinizi görmek yerine hidayete
ermiş kişilerle geldiğinizi görmek isterim’’
Cihad ın sebeplerinden birinin,
Müslüman olmayan kavimlerin Müslümanlar ile yaptıkları anlaşmayı bozmaları ve
Müslümanlara saldırmaları hakkındaki bir kuran ayeti şudur:
Tevbe suresi:
12. Eğer antlaşmalarından sonra
yeminlerini bozarlar, ve dininize saldırırlarsa, küfrün önderlerine karşı
savaşın. Çünkü onlar yeminleri olmayan adamlardır. (Onlara karşı savaşırsanız)
umulur ki küfre son verirler.
13. (Ey müminler!) verdikleri
sözü bozan, Peygamber'i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve ilk önce size karşı
savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan
korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza
daha lâyıktır.
Aynı zamanda bir ülkede azınlık
durumunda olan Müslüman bir topluluğa zulmedilmesi de savaş sebebidir:
Nisa suresi 75:
Size ne oluyor da, Allah yolunda
ve, "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zâlim olan şu memleketten çıkar, katından
bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran
zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
Aynı zamanda, Müslüman bir ülkede
yaşayan bir halk, Müslümanlıktan çıkıp Müslümanlara karşı harbe girerlerse(
Müslümanlık aleyhine propaganda da
dahildir) bunlarla da savaşılır. Fakat önce istiabe denilen bir süreçten
geçirilirler ve Müslümanlığa geri dönmeleri yönünde telkinde bulunulur,
şüpheleri giderilmeye çalışılır. Eğer yine de Müslümanlığa dönmezlerse savaşılır.
Cihadın yapılma şekli ise
şöyledir;
1- Meşru
bir sebeple Müslüman olmayan bir toplulukla savaşa girmeden önce onlara islamı
kabul etmeleri veya islamı kabul etmeyip
cizye vermek suretiyle Müslüman devlet çatısı altında yaşayabileceklerinin
teklif edilmesi zorunludur. Bunu teklif etmeden savaşa başlanamaz.
halid bin
velid, bir kabileye islamı anlatmaları
için gönderilen bir heyetin başında iken, gönderildiği kavme karşı silah
kullanmış ve hz peygamber de bunun üzerine öldürülen insanların, hayvanların
hatta köpeklerin bile diyetini o kavme ödemiştir.
Hayber savaşı
sırasında hz Ali, hz peygambere; ya resulullah, islamı Yahudilere zorla kabul
ettirecekmiyiz? Diye sorunca hz peygamber;’’ hayır Müslümanlığı onlara hilm ve
sükunetler teklif ediniz demiştir.
2- Savaşa
aktif olarak katılmayan halk öldürülemez.
İran ın fethi
sırasında kuşatılmış olan başkent in çevresinde binlerce insan esir edilmişti.
Bunların savaşa katılmayan köylüler olduğu anlaşılınca kumandan Sad bin Ebi
Vakkas tarafından serbest bırakılmışlarıdır. Kadınlar ve çocuklar savaşta
yardımda bulunsalar bile öldürülemezler.
3- Yaralanan
ve savaşamayacak hale gelen düşman askerleri öldürülemez.
4- Esirlere
fena muamele yapılamaz ve fidyesi verilen esir serbest bırakılmak zorundadır.
Aynı şekilde karşılıklı esir değişimi teklif edilirse sayı eşitliği şartı
aranmaz. Esir, Müslümanların elinde bulunduğu sürece Müslümanın yediğinden yer, içtiğinde içer,
giydiğinden giyer, zahmetli işlerde kullanılamaz.
5- Savaş
sırasında karşı taraf pes ettikten sonra savaşa son vermek zorunludur.
Bir muharebe
esnasında hz Ali düşmanını yere düşürmüş
ve öldürmek üzere kılıcını boğazına dayamış ve kelime i tevhidi söylemesini
istemişti. Düşmanı hz Ali nin yüzüne tükürdü. Bunun üzerine hz ali kılıcını
kınına geri koydu. Düşmanı bunun sebebini sorunca, hz Ali; ‘’seni allah için
öldürecektim, tükürünce işin içine nefsim karıştı’’ dedi.
Aynı zamanda hz
peygamber bir çok harpte bulunduğu halde, hiç kimseyi kendi eliyle
öldürmemiştir. Savaşta bulunması manevi kuvvet içindir. Kılıç kuşanması ise
gerektiği halde kendini korumak içindir. Nitekim, uhud harbinde düşman hz peygamberin yüzüne vurmak
suretiyle dişini kırmışlardı. Buna rağmen kılıç kullanmamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder